to protect/defend/preserve/abstain/save, keep any one safe from evil, prevent/hinder, hold fast, formally seek refuge. ismatun - defence, guardianship, prevention, preservation, protection, immunity from sin, virtue, chastity.ya'simu (imp. 3rd. m. sing.): he will protect.'asimun (act. pic. m. sing.): protector.'isama (n. pl. its sing. is 'ismatun): bonds, ties, preventions, preservations (of marriage).i'tasimuu (prf. 3rd. m. pl. vb. VIII): they held fast.ya'tsim (impf. 3rd. m. sing. juss. vb. VIII): holds fast.i'tasimu (prt. m. pl.): you hold fast.ista'sama (prf. 3rd. m. sing.): he abstained, preserved oneself.
korumak veya savunmak veya muhafaza etmek veya sakınmak veya kurtarmak, herhangi birini kötülükten korumak, önlemek veya engellemek, sımsıkı tutunmak, resmen sığınmak. ismatun - savunma, vesayet, önleme, muhafaza, koruma, günahtan bağışıklık, erdem, iffet.ya'simu (imp. 3. m. şarkı söyle.): o koruyacak.'asimun (hareket. resim. m. şarkı söyle.) : koruyucu.'isama (n. pl. onun şarkısı. 'ismatun): bağlar, bağlar, engellemeler, korumalar (evliliğin).i'tasimuu (prf. 3. m. pl. vb. VIII): oruç tuttular .ya'tsim (impf. 3. m. şarkı söyle. juss. vb. VIII): fast.i'tasimu (prt. m. pl.): tutarsın fast.ista'sama (prf. 3. m. şarkı söyle .): çekimser kaldı, kendini korudu.
ع ص م kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler